Arif Baş, namı diğer Arif Hoca ya da Kara Oğlan, öğretmen maaşı ile dar bir bütçe ve kısıtlı zamanına rağmen, gelecek kuşaklara kalsın diye, doğum yeri olan Bahadın kasabasında (Yozgat-Sorgun) bir etnoğrafik müze oluşturdu..
Makinalaşma öncesi tarımda kullanılan ve bu gün için kullanım dışı olan alet edavatın yüzlercesi, küçük işletmeler su değirmeni, demirci işliği gibi bir çok görülmeye değer eser…
Ayrıca, o yörede ait binlerce yıl öncesi taş değirmeni, yazılı sütun gibi buluntular ve Teoman Erel’in kullandığı daktilo gibi eserler…
Korunması gereken eserler taş-ahşap, doğal bir yapıda sergilenirken, bulgur sokusu, bulgur seteni gibi eserler bahçede sergilenmektedir…
Bahçede ayrıca, Aşık İbrahim anıtı ve Arif Baş anısına yapılan, Köy Enstitüsü amblemli bir anıt yer almaktadır. Arif Baş’ın sülalesi olan aşıkgil sülalesinin dip dedesi olan Aşık İbrahim anıtı, kuzenimiz şair Haydar Eroğlu tarafından yaptırılmıştır. Müze ve diğer anıt ve eserler yedi dönüm bir bahçe içinde yer almakta ve ıhlamur ağaçları ile çevrelenmiştir.
Şimdi müzeyi gezelim;